Saturday, November 05, 2005

Alex Lowe



2000 yılında yazdığım bu yazı, o tarihlerin popüler futbol tartışmalarından usandığım bir sırada kaleme alınmıştı. Fotoğrafta yine Alex Lowe var.

Avrupalı, Asyalı, o büyük, bu büyük, kim en büyük, efsane-kestane tartışmalarından usandığım için farklı bir konudan girip biraz eleştiri yapmak istiyorum.

Alex Lowe’dan bahsetmek istiyorum. Dünyanın en çok yönlü, en başarılı, en iyi dağcısından (bizim örneğimizde en büyük de denebilir). Dağcılığın yüksek irtifa, kaya, buz, miks gibi farklı alanlarının hepsinde birden en üst düzeyde işler yapan ekstrem bir sporcuydu Alex. Olağandışı bir çok tırmanış başarısının yanında Alaska’daki McKinley dağında (Denali) 6000 m civarında yükseklik hastalığına kapılmış bir İspanyol dağcıyı sırtında yukarıya helikoptere taşıması gibi insanüstü performanslar sergilemişti.

Ağustos 99’da Karakurum Himalayaları’nda yaptığı dört haftalık duvar tırmanışından sonra, “Bu adamın tırmanamayacağı yer yok mu?” manşetlerini okuduk. Kendisi için yapılan bir başka değerlendirme de şuydu “World class climber, first class man”. Yine dünyanın önde gelen dağcılarından Dave Hahn’a göre bir sıralama yapmak gerekirse, en yukarıda bir yerde Alex Lowe vardı, diğer herkes onun çok arkasından geliyordu.

Dağcılık çevrelerinde oluşan “Alex Lowe, dünyanın en iyi dağcısı” görüş birliğine katılmayan biri vardı, Alex’in kendisi. Alex’e göre, aynı koşullarda yarışmak söz konusu olmadığı için bu sporda bu tür değerlendirmelerin maddi temeli yoktu. “Ben sadece kendisini geliştirmeye çalışan bir sporcuyum” diyordu. Dağcılık dünyasında Reinhold Messner ile zirveye ulaşan, Türkiye’de de örneğini gördüğümüz “ben var ya ben..” söylemine sapmadığı gibi, “sen var ya sen..” söylemini de reddediyordu.

Alex Lowe 1999 Eylül’ünden beri Tibet’te Shishapangma dağının buzlu yamaçlarında bir yerlerde yatıyor. Büyük bir hayranlık beslediğim bu sporcuyu düşündükçe, mizahi sınırların dışında yaşanan “biz var ya biz…en büyük, en kocamanız… Avrupalıyız, hatta uzaylıyız…” söylemi içimi karartıyor. World class olmakla, first class olmak arasında anlamlı bir fark olduğunu hatırlatıyor.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home